İktisat Hareketi bir kadro hareketidir. İnsanların istikameti ve bilgi birimi birikimi ile ilgilenir.

Türkiye’yi Kimler İşletiyor?

Türkiye, son dönemde görülmemiş zamlarla karşı karşıya kaldı. Çarşı Pazar, alev alev yanıyor…

Temel yaşam ürünlerine ve gıda ürünlerine uygulanan “ZAM TERÖRÜ” kontrol edilemiyor. Maalesef Türkiye gerçek anlamda soyulan bir ülke haline geldi. Bunu söylemek insanın canını sıkıyor ama gerçek ne yazık ki böyle. Ortada korkunç bir furya, korkunç bir yağma düzeni var.

Elektriğe Ne Kadar Ödüyoruz, Firmalar Ne Kazanıyor?

Fahiş elektrik zammıyla birlikte elektrik faturaları tüm insanları çarptı. Elektriğin özelleştirildiği 21 firma, korkunç bir kar peşinde… Türkiye’de elektriği; bir kamu kuruluşu olan Elektrik Üretim A.Ş. (EÜAŞ) özel şirketlere satıyor. 2022’de şirketlere satılan 1 kWh elektriğin toptan fiyatı %34,1 zamlandı. 23,76 kuruştan 31,86 kuruşa çıktı.

Özelleştirilen şirketler ise bu elektriği sanayiye 175,7 kuruşa, ticarethanelere 273,95 kuruşa satıyor. Hane bazında ise kWh sınırı uygulanıyor. 210 kWh’ın altında kalan yurttaşlar 137 kuruş (1 lira 37 kuruş), bunun üzerindekiler ise yüzde 206 kuruşa (2 lira 6 kuruş) elektriği satın alıyor.

Çarpan Elektrik Değil, Faturayı Kesen Şirketler!

Bir başka deyişle özelleştirilen şirketler, devletten aldığı elektriği yurttaşa üzerine yüzde 330 (210 kWh altı) ve yüzde 546 (210 kWh üstü) koyarak yurttaşa satıyor. Türkiye’de 47 milyon 189 bin 111’e elektirk abonesi var. Türkiye’de hanelerin ortalama elektrik tüketimi aylık yaklaşık 230 kWh. 210 kWh limitine göre hesaplandığında bugün ortalama 328,9 TL tutuyor. Dağıtım şirketlerinin Ekim 2021’deki geliri aylık 19,7 milyar liraydı. 2022’de ise gelirin aylık 42,2 milyar liraya çıkması bekleniyor. Yani ayda iki katından daha fazla gelir demek. Bir başka deyişle de yıllık 270 milyar lira.

2022 ye Fakir Girdik !!

2022 ye fakir girdik ve gittikçe daha da fakirleşiyoruz. Türkiye yeni yıla, TL’deki değer kaybı, elektrik, doğalgaz, su, benzin ve tüm gıda ürünlerine yapılan zamlarla girdi. Asgari ücret 2022 yılında yüzde 50.54 oranında zamlanarak net 4 bin 253’ye çıktı. Memur emekli maaşı yüzde 5+22,48, işçi emekli maaşı % 25,47 zamlandı. En düşük maaş alan 1 milyon emeklinin maaşı 2.500 liraya çıkarıldı. Yapılan bütün zamlar buharlaştı.

Emeklilere Zulüm Gibi Zam Yapıldı

9 milyon emekli, ailesiyle ortalama 20 milyon üzerindeki vatandaşlar muhatap bile alınmayıp, enflasyona ezdirildi. Enflasyon oranının yüzde 36, devletin yeniden değerleme oranının yüzde 36,2 olmasına rağmen Emekli maaşı zammının yüzde 25,47 olması emeklileri isyan ettirdi. 13 milyon 644 bin emekliden 9 milyon 321 bininin maaşı açlık sınırının altında kaldı.

414 Çeşit Vergi Ödüyoruz

17’si Kanunla düzenlenmiş, 53 çeşit vergi, harç ve pay ödüyoruz. GİB kayıtlarına göre de 414 çeşit vergi ve verginin vergisi gibi yükümlülüklerimiz var. Türkiye’de toplam vergilerin %65’ini dolaylı, %35’ini de dolaysız olarak haberimiz dahi olmadan ödüyoruz. 

Peki, vatandaştan toplanan vergiler vatandaşa “yol, su, elektrik” olarak dönmeyecek, vatandaş kamusal olarak yararlanmak istediği tüm hizmetlerin bedelini ödemek zorunda kalacak ise, toplanan vergiler nereye harcanıyor?

Yol, Su, Elektrik, Sağlık Millidir; Özelleştirilemez!

İslam hukukuna göre; demir-çelik fabrikaları, altın, kömür, bakır vs. fabrikaları, petrol rafinerileri, doğalgaz üretim tesisleri, elektrik üretim tesisleri vs.nin tümü, kamu mülkiyeti kapsamında yer alır. Su kaynakları para ile işletilemez, suyu satmak haramdır. Yani bu ürünler kamuya aittir ve devlet tarafından işletilmeli, geliri de kamu için kullanılmalıdır.

Yanlış yönetim konuşulunca hükümet kanadının en çok savunduğu “ama yol yapıyorlar” ifadesi yıllardır kullanılır. Oysa “yol” yapımını bir kamusal hizmettir. Parasını verecek olana sunulan özel bir hizmet değildir.

Yine Aynı Firmalar Ortak

Elektrik dağıtımı 21 firmaya verildi. Yol, elektrik, sağlık ve tüm özelleştirmelerde de aynı firmalar ortak. Özelleştirilme ile elektrik fiyatlarına yüklü miktarda bedeller eklendi. 

Elektrik faturası kalemleri; Aktif Enerji Bedeli, Elektrik Dağıtım Bedeli, Elektrik Tüketim Vergisi, Enerji Fonu ve KDV, TRT Payı yeni kaldırıldı. Bu fonlar ve vergiler üzerinden KDV alınması da bir başka tartışma konusu.

Yol, Su, Elektrik Milli mi !?

Maliye Bakanlığının şimdilerde sadece hatıralarımızda kalan meşhur bir sloganı vardı; 
‘Ödediğiniz vergiler yol, su elektrik olarak size geri dönecek.’
Herkesi vergi ödemeye teşvik eden bir anlayışı simgeliyordu. Ama önemli bir dayanağı ve değeri vardı bu sloganın. Yol, su ve elektriğin, ‘MİLLİ’ olduğunu, ‘Milletin Malı’ olduğunu, ‘Ödenen Verginin Şeffaf Olduğunu’ ve ‘Millete Ait Olan Milli Hizmetlere Ve Millet Menfaatine Harcandığını’ anlatıyordu. Yani ‘Ödenen Vergiler Millet Menfaatine Ve Şeffaf Bir Şekilde Harcanır!’ Bu bağlamda; ‘Yol, Su, Elektrik Millidir, Milletin Malıdır, Özelleştirilemez!’
Ama maalesef, şu anda ödediğiniz vergiler artık ‘Yol, Su, Elektrik’ olarak bize dönmüyor. Artık milletin en önemli varlığı olan bu milli servetler, Yol, Su, Elektrik Milli Değil…

AK Parti döneminde altyapı projeleri piyasalaştı ve özel şirketlerin parayla işlettiği bir sektöre dönüştü. Elektrik dağıtımı, tren garları, karayolları, havalimanları piyasalaştı. YOL, SU, ELEKTRİK, özelleştirilmekle kalmadı, yap-işlet-devret modeliyle ihale edildi ve hazine garantisiyle yabancılara verildi. Türkiye özelleştirildi! Ülkenin yol, su, elektrik, sağlık başta olmak üzere tüm değerlerini, yerli ve yabancı ortaklı bir sürü şirketler işletiyor! ‘Vergilerimizle finanse ettiğimiz, otoyollar, köprüler, elektrik işletmeleri, doğal kaynakları ve sağlık hizmetleri her kullanımda şişkin faturalar olarak geri dönmeye başladı. Kamu-Özel İşbirliği (KÖİ) ve Yap-İşlet-Devret projeleri ile hayata geçirilen köprü, tünel, hastane, uçak ve havaalanlarında uygulanan araç, yolcu, hasta ve uçuş garantileri Hazine’yi boşaltıyor. 

Kamu Özel İşbirliği projeleri Türkiye’nin gelecek 25 yılını da ipotek altına aldı.

Elektrik dağıtımı, karayolları, havalimanları, tren garları artık bir avuç şirket tarafından yapılıyor ve işletiliyor. Zarar etmemesi içinse devlet Avro ve dolar bazlı garanti veriyor. KOİ ile yaptırılan, vızır vızır iş yapan, gelir getiren ve MİLLİ olması gereken, Elektrik, Sağlık ve ulaşım hizmetleri, otoyollar ve köprüler adeta ‘para makinesi.’ Ama MİLLETİN DEĞİL…

PEKİ, TÜRKİYE’Yİ KİM İŞLETİYOR?

  • Osmangazi Köprüsü: Otoyol AŞ (Nurol, Özaltın, Makyol, Astaldi, Göçay konsorsiyumu)
  • Gebze-İzmir Otoyolu: Otoyol AŞ (Nurol,Özaltın,Makyol, Astaldi, Göçay konsorsiyumu.) 
  • YSS Köprüsü: IC İçtaş. 
  • Kuzey Marmara Otoyolu (Anadolu): Limak ve Cengiz. 
  • Kuzey Marmara Otoyolu (Avrupa): Kolin ve Kalyon. 
  • Menemen, Aliağa, Çandarlı Yolu: IC İçtaş, Kalyon, Astaldi. 
  • Ankara-Niğde Otoyolu: ERG İnşaat.

AVRASYA TÜNELİ’NİN 25 yılda kazanacağı parayla iki tane daha inşa edilebilirdi. Tünel için yıllık 25 milyon 125 bin araç garantisi verildi. 2019’da 17 milyon 514 bin araç geçerken geçmeyen araç sayısı 7 milyon 611 bin oldu. Hazine’ye maliyeti bir yılda 244 milyon liraya ulaştı.

2.5 MİLYAR DOLARLIK YAVUZ SULTAN SELİM KÖPRÜSÜ ve 115 km otoyol için tek yön günlük 135 bin araç geçişi garanti edildi. Köprü için 3 dolar, otoyol için de kilometre başına 0.08 dolar ücret garantisi verildi. Geçmeyen araçlar nedeniyle devletin ödeyeceği tutar 1,2 milyar dolar, otoyol için de 6,9 milyar dolar olacağı hesaplanıyor. Firma bu sürede 8,1 milyar dolar kazanacak.

ÖTV-KDV BİLE YOK: 

İstanbul Yeni Havalimanı Yap–İşlet-Devret modeli ile ve 25 yıllık işletme süresi için 22 milyar 152 milyon Euro artı KDV ile ihale edildi. Devlet yüzde 61’lik garanti verdi. ÖTV, KDV, gümrük muafiyeti sağlandı. Devletin kasasından gelen her yolcu için dış hatlarda 20 Euro, iç hatlarda 5 Euro çıkıyor. Şirket hep kazanıyor.

Rönesans Sağlık Yatırım’ın Japon Sojitz ortaklığı ile hayata geçirdiği Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi gibi Türkiye’de 12’si faaliyete geçen ve 10 tanesi de yapımı devam toplam 22 şehir hastanesi var. 2017-2022 yılları arasında yapılan ve yapılacak şehir hastaneleri için ödenecek kira ve hizmet bedeli, 30 milyar 530 milyon TL.

İğneden ipliğe her şeye zam geldiğini ve gelmeye de devam edileceğini şimdi daha anlarsınız belki.

Ahmet KAPLAN

Bir yanıt yazın