Sanal para sistemleri ile ilgili yorumlarımızda; mevcut iktisadi yapının, feodal bir sürece girdiğinden bahsetmiştik.
Mevcut borca dayalı sistem, varlığını koruyabilmek için, hakimiyeti elden bırakmadan, yeni bir para açılımı yapmak zorundadır.
Sanal Para (Bitcoin), an itibariyle, dolara bağlı borca dayalı anlayışı koruyarak; sistemi farklı bir yaklaşıma devşirmekle meşguldür. Buradaki sanal para, basılı para tartışmaları kimseyi yanılgıya düşürmemelidir. Özünde aynı olan bu sistemler; şimdilerde, kendi madencileri (senyörleri) üzerinden senaryo edilerek, daha sonra meydana inecek politikacılar (şövalyeler) tarafından muhafaza altına alınacağının sinyallerini vermeye başladı bile.
Yazının devamında, “Borca Dayalı Para Sistemi” teriminin yerine “BDPS” kısaltmasını kullanacağım.
Sanal Para Kurgusu ve dinamiği nasıl oluşturuldu?
Taktir edileceği üzere; “Borç almak ya da borç istemek”, talebin neden olduğu bir durumdur ve ikincil bir aşamadır. Yani önce talep edilir, sonra borç-alacak ilişkisi doğar. Öyleyse; talep etmek, borç almaktan daha kısa, kestirme ve kolay bir eylemdir, diyebiliriz.
O halde; borç isteme gereği olmadan, borçlanmanın bir önceki aşaması denilebilecek “Talep etme eylemi” yeni sistem için biçilmiş bir kaftan olacaktır. Üstelik; talebin yapılması, eldeki değerin artması için de olumlu bir etkendir. Değer artış/azalış paritesi bu şekilde kurgulanmıştır. Diğer bir ifadeyle, sanki; kazan-kazan yaklaşımı ile sistemin sübvanse edilebileceği vurgulanmak isteniyor. Dünya bu şekilde motive ediliyor.
Sosyal olarak bakıldığında ise; farklı statü ve sektörler iştahlandırılıyor. Bilişim sektörü yıllarca “hacker” modeli ile hırsızlığı yüceltmiş ve özellikle; devletler, bu yetenekli “hırsızları” istihbarat ve devlet kademelerine alarak ödüllendirmişlerdir.
Para savaşları başladı mı?
Sahada ise; gerek ABD merkezli BDPS; gerekse Çin merkezli BDPS arasında düello çok öncesinden başlamıştı. Dünya dolar rezervlerinin tamamının yarısına sahip olan Çin; yıllarca ucuz işçilik, malzeme ile ABD ekonomisine kölelik etti. Kölelik etmesinin yanında; küresel sermayeye emperiyal bir güç olma imtihatınını da veriyordu.
Nihayet; ABD ekonomisini ayakta tutan Çin, ucuz ihracat ile mikro-ekonomik dinamikler şekillenerek kendi varlığına savunma mekanizması olmayı başardı. Elbette; Çin BDPS’si de içerik olarak eklemlendiği genel Borca Dayalı Para Sistemleri anlayışı ile oluşturduğu dolar rezervlerinin kabiliyetini kaybetmek istemeyecektir.
Burada anlaşılması/bilinmesi gereken başat konu; küresel sermayenin, rezerv transferi ile eline aldığı gücü, daha da perçinleştirdiği sonucudur.
Özellikle; 15 Temmuz darbe girişiminin geri püskürtülmesi sonucu, ABD merkezli askeri ve istihbarat kaynaklarının demokrasi, insan hakları, vs’ye takıldığını görenler; bu kez Çin üzerinden daha da vahşileşmenin hesaplarını mı yapıyor?
Çin sınırları içerisinde, kapatılan Bitcoin borsaları, akabinde doların hızlı düşüşe geçmesi, Borca Dayalı Para Sistemleri arasındaki it dalaşının başladığını gösteriyor.
Bitcoin ve Gündem
Sanal para ile ilgili gelişmeler yıldırım hızıyla devam ederken; idarecilerimiz de konuya yabancı kalmadılar. 20 Eylül tarihinde ajanslara düşen haberlerde, Maliye Bakanı Naci Ağbal’ın konuyla ilgili demeci manşet oldu.
Sayın Naci Ağbal, Sanal Para (Bitcoin) için; “Uluslararası finans sistemini orta ve uzun vadede derinden etkileyecek gelişme. Şu anda başlangıç aşamalarında ama bu alanın mutlaka kontrol altına alınması, kural ve kaidelere bağlanması lazım. Bu konuda da uluslararası finans sisteminde bir takım gelişmeler mutlaka olacaktır. Türkiye de her zaman olduğu gibi bu gelişmelerin içinde yer alacak.” İfadelerinde bulunmuştu.
Maliye Politikaları bakımından sayın Bakan’ın açıklamalarında herhangi bir sorun görünmüyor. Maliyenin hedefi, tahsil edilemeyen vergi alacaklarının ivedilikle toplanmasıdır. Elbette, bu sirkülasyonun sağlanması için her türlü formül mantıklı gibi görülebilir.
Ancak; sanal paranın önü engellenemez şekilde lanse edilmesi, önümüzdeki süreçleri daha da tehlikeli hale getiriyor. Bu gidişat; para sistemleri üzerinde yapılması gerekli olan milli çalışmaların eksikliği nedeni ve emperiyal yeni sistemlere entegre olma hevesiyle birlikte devletlere yapılması muhtemel finansal/ekonomik darbe ihtimallerine de işaret ediyor.
Darbe, savaş, deprem, ekonomik/teknolojik felaketler ve benzeri durumlar için devletlerin akademik çalışma birimleri oluşturarak; proje ve devrim bakanlıklarını kurgulamaları ve kurumsal hale getirmeleri zaruri bir hal almıştır.
Sanal Para (BitCoin) ve muhtemel sakıncalar
Bir çok muhtemel sakıncaları/sorunlarıyla birlikte gelecek olan Sanal Para Sistemi’nin, görünen tehlikelerinden birine değinmek istiyorum.
Sayın Maliye Bakanı’mızın Bitcoin sisteminin kurallara bağlanması ve kontrol altına alınması konusundaki iyi niyetli demecinin karşısına, mevcut sistemin kontrolünün çoktan elden çıktığı gerçeğini koyduğumuzda, mevcut zihniyet ile bunun mümkün olamayacağını düşünmekteyim.
Talebe Dayalı bir şekilde oluşturulan, Borca Dayalı Para Sistemi’nin devamı olacak Sanal Para (BitCoin) sistemi de, iktisadi yapının içine kendi dinamikleriyle yerleşecektir. Zira; talebin sürekli pozitif etki ile oluşturduğu piyasa şartları zamanla Bitcoin Kiralama Piyasaları’nın oluşmasına zemin hazırlayacaktır. Böyle bir ihtimalin olabilirliği bile konu ile ilgili ciddi çalışmalar yapılması gerekliliğini gündeme taşımalıdır. Zira; Bitcoin Kiralama Piyasaları, sadece talebi dengede tutmak için oluşturulan spekülatif, gerçek olmayan, suni talep oluşturma davranışları şeklinde kabul görecektir.
Dolayısıyla; istenildiğinde Bitcoin fiyatları manüpile edilir hal alacaktır. Ayrıca; Bitcoin Kiralama Piyasaları’nın kurumsal hale getirilmesi, Bitcoin Madenciliği’ni, mevcut bankacılık sistemine mahkum hale getirme potansiyeli taşımaktadır.
Hali hazırda uygulanan Borca Dayalı Para Sistemi’nin para yaratma enstrümanı olan, Kısmi Rezerv Sistemi (KRS) de, bir nevi banknot kiralama piyasasının oluşması şeklinde hayatımıza girmiştir. Kısmi Rezerv Sistemi, dünyada yaşanan mevcut finansal krizin en büyük sebebidir. Sanal Para üzerinden bu kez krizin devletler üzerinden tamamen tabana transfer edilmesi söz konusu olacaktır.
Bitcoin Kiralama Piyasaları; da tıpkı BDPS kartellerinin uygulamaları gibi kendi kartellerini oluşturarak talebi pik tutma çabasına girecek ve balon zamana bağlı olarak şişmeye devam edecektir. Bu şartlar altında kontrolünün sağlanmasına yönelik iyi niyetli demeçler yerine reel politiğe uygun aksiyonlar alınmalıdır.
BDPS: Borca Dayalı Para Sistemi
Sadık USLU