Mevcut ekonomi finans sistemi içerisinde, sistem içindekiler yeni bir yapılanma yapamazlar.
Açıklanan ekonomik kalkan paketleri sisteme can suyu olup, oluşan ekonomik kaostan çıkış için ‘’şunu da bir deneyelim, belki tutar’’ demekten başka bir şey değildir.
Bütün dünyaya operasyon yapan küreselciler, bütün ekonomileri alt üst ederken, bir yandan halklara korku salıyor, bir yandan da hükümetlere ekonomik tehditler oluşturuyor. (Tabi bu ekonomik tehditlerin hükumetler üzerindeki etki gücü yine elit küreselcilerin önerdiği iktisadi politikalardır. Yeni bir iktisat modeli ile devletini şekillendiren hükumetlere tesir edemeyecektir)
Böylece hükumetlere; yeni geçiş sürecinde yeni çıkış yolu olarak batırılmış ekonomileri kurtarma paketleri açıklayacaklar. Şimdiden çığırtkanlığı yapılan hükumetler üstü bir dünya hükumeti oluşturulsun anlayışı, bu küresel corona virüsü sorununu ‘’ancak bu şekilde aşabiliriz’’ algısını oluşturmaya çalışmaktadırlar.
Küresel elitlerin uluslararası örgütlerle kullandığı bu taktik, bir yandan da ekonomiler durdurularak çökertilecek, bu krizden çıkmak için hükumetler bu isteklere boyun eğdirilecektir. Böylece bir gurup devlet bir araya gelip, kendi hükumetlerinin üstünde ortak bir hükumet tayin etmeleri, dünyaya örneklik teşkil etmesi acısından önemli bir uygulama olarak karşımıza çıkacaktır.
Daha sonraki sürecin birkaç adımı ise, ulus devletler üstü hükumetin önemli önerilerinden olacak, devlet içinde kanton devletçikler, o devletçiklerinde küresel elite bağlı ya da biat edecek şirketler tarafından yönetilmesi hedeflenecektir. Ulus devletleri bu parçalama biçimi olmadan, finans sistemini para üretimi ile elinde tutan şeytanın çocukları, tek dünya devletini gerçekleştiremez.
Bu süreçte hükümetimizin aldığı önlemler ve alması gerekenlere nelerdir diye bakacak olursak; parça parça adımlar atıldığını görüyoruz. Ekonomide ipin ucunu kaçırmamaya çalışırken, zaman ilerledikçe somutlaşan sorunlara karşı tekrar paketler açıklanıyor. Bu açıklanan paketler hükumetin toplumu kuşatıcı paketler değildir.
Ekonominin % 80 durmuş, siz çok küçük paketlerle, bekleyelim görelim politikası uyguluyorsunuz. Bürokrasi adeta hükümetin sağlıklı karar vermemesi için sistem içinde top çeviriyor Bu aklı veren bürokrasi sökülüp bu devletten atılmadıkça hükumetlerimiz sağlıklı karar alamayacaktır.
Borçları öteleyerek, insanların sorunları çözülmüyor. Vergileri öteleyerek insanlara iyilik yapmıyorsunuz. Tüketim zorunluluğu olan ihtiyaçların karşılanması için alım gücünü oluşturan 83 milyonu dikkate almayarak, 4 milyon 300 bin kişiyi dikkate alarak adaleti de sağlayamazsınız. Faturaları öteleyerek de bu iş çözülmez. Sözde az faizle yine kredi vererek millete iyilik yaptığınızı sanıyorsanız büyük bir yanılgı içindesiniz. Ödenemeyen krediler üzerine yine kredi veriyorsunuz. Bu sistemi değiştirmediğiniz sürece çaresiz bunu yapacaksınız.
170 milyar dolara yakın kısa vade dış ödemeleri nereden gerçekleştireceksiniz dendiğinde, kasanızda para yok yine borçlanmaya çıkacaksınız. Ama borç bulamıyorsunuz. Halkta çok kötü bir intiba olan IMF ile bu korona virüsü üzerinden sözde farklı bir konsepte temasların olabileceğini en üst makamların satır aralarında görüyoruz.
Eğer hükumetimiz, bu borçlanmayı düştüğü açmaz içinden çıkış yolu olarak görür devam ettirirse; bizimde taktir ettiğimiz kırkın üzerindeki ülkeye yardım etmesi, yaşlılarımıza göstermiş olduğu hassasiyet, sağlık sektöründeki gayretleri, ekonomik başarısızlığının önünde engel olamayacaktır.
Burada bir gerçeğin altını da çizmek gerekir. Toplumsal birlikteliğimizin güzel bir göstergesine örnek olan Cumhurbaşkanımızın başlattığı yardım kampanyası, özünde bizimde desteklediğimiz bir faaliyet olup, bugüne kadar toplanan 1 milyar 600 milyara yakın para ile, faize günlük ödenen parayı kıyasladığımız zaman içler acısı bir durum ortaya çıkıyor. Bu krizden dolayı hala büyüyen büyük borçlanmalara kapı açacak öneriler bu faiz giderlerini çok daha arttıracaktır. Burada asla bir çıkış yoktur ama büyük bir esaret vardır.
Bunca bütün olumsuzluklara rağmen; hükumetimiz gemileri ekonomide karadan yürütebilir. Borçlanın diye hükumete akıl verenler bu dediğimizi ne anlayabilir nede kavrayabilirler. Hükumete lazım olan; halatlara asılacak olan alternatif bir kuramsal bilgi ile inanmış insanlardır. Dünyaya yeni modelle çıkış noktası gösterebilirsiniz.
Öncelikle yapılması gereken finans sistemini bütünü ile ivedi biçimde masaya yatırıp, ekonomiye yeni bir damar yolu açarak serum vermektir. Buda YPS dir. (Yeni Para Sistemi).
Bu serumun içerisinde asla şimdi çöküşüne şahit olduğumuz maliye para politikaları olmamalıdır. Devlet büyük bir organizatör olarak inisiyatif alırken, yeniden toplumun dahil edileceği Devlet Planlama çalışmalarına geçilerek; kısa vadede işsiz olan insanlar tarım sektörüne aktarmalıdır. Devlet parayı da verecek, evi de verecek, toprağı da verecek. Bu çok kolaydır.
Böylece 10 milyon çiftçi oluşturulacak. Birileri kalkıp ahmakça bu kadar çiftçi çok diyebilir. Bu çiftçiler bu krizde, diğer devletler içinde üretecektir. Bu çok önemlidir. Dış borçlarınızı en güçlü bitirme yollarından biri budur. Şimdiden devletlerle anlaşarak dahi borç pazarlığını bir SELEM senedi mantığında yapabilirsiniz. Bu konu çalışılarak detaylandırılabilir.
Bunlar yeni ekonomik OHAL paketi olarak; 1 trilyonluk yeni Kriz bütçesi oluşturularak yapılmalıdır. Bu bütçe mevcut finans sisteminden tam bağımsız bir bütçe olup ikincil bir faizsiz TL olacaktır. Bunun enflasyona hiçbir olumsuz etkisi yoktur. Teknik konudur, uygulayıcıya detaylandırılır.
Hükumetimizi eleştirirken neler yapılması gerektiğini söylemeye devam edeceğiz. Allah milletimizi devletimizi emrettiği ölçülerde yeniden ayağa kaldırsın.
Selam ve dua ile…
Yunus EKŞi