İktisat Hareketi bir kadro hareketidir. İnsanların istikameti ve bilgi birimi birikimi ile ilgilenir.

İstanbul’un Tahliyesi İle İşgalini Hedef Alan Haritalar!!

Türkiye‘nin egemenliğini, bağımsızlığını, toprak bütünlüğü ve milletimizi hedef alan haritalara yenileri eklendi. Eklenmeye de devam edecek gibi görünüyor.

Türkiye’nin egemenliğini, toprak bütünlüğü ve milletimizi hedef alan haritaların tıpkı geçmişte olduğu bu günde tesadüfen servis edilmediğinin altını çizerken, küresel şeytanların İstanbul’a yönelik küresel çapta çok stratejik “tahliye ve sonrasında işgal” planı hazırlığında olduğunu bilmekte fayda vardır.

Buna yaptıkları açıklamalardan ve buna yönelik yayınladıkları sözde haritalardan rahatlıkla okuyabiliyoruz. Bu planları yapanlar ise bu niyetlerini gizlemekte asla bir beis görmüyorlar ve buna yönelik yeni yeni haritaları da yayınlamaktan ve tıpkı geçmişte yaptıkları gibi “işgal edeceğiz” gözdağı vermekten de çekinmiyorlar.

Hatta bunu şu tarihi olayla da örneklendirebiliriz;
Çok değil, 104 yıl önce 15 Mayıs 1919 günü İzmir’i işgal etmek için çıkarma yapan Yunan askeri gemilerinin korunmasını ve lojistik desteğini ABD donanması sağlamıştı. Tıpkı o günde olduğu gibi bugünde bitmek bilmeyen plan üstüne planlar yaparak Türkiye’yi hep birlikte işgal etme hayaliyle yanıp tutuşmaktadırlar… (Megali idea)

İstanbul’u tahliye ettirmek için yayınladıkları o haritalar;

1) Ecumenopolis Haritası;
Yunanistan medyasının yayınladığı ve Yunan politikacılarında destek verdiği bu haritada proje aşamasında olan Kanal İstanbul ve İstanbul boğazı arasında kalan bölgeyi Ekümenik Şehir olarak tanımlamış. Bununla da yetinmeyip Kanal İstanbul’un Batısı ile tüm Trakya’yı Yunan toprağı olarak gösterme cüretinde de bulunmuş. Ancak şunu özellikle belirtmek gerekir ki, buradan Kanal İstanbul Projesi bu hedefe hizmet edecek manası asla çıkarılmamalıdır. Çünkü bu saçmalığın dik alası olur…

2) ABD’li CBS News tarafından yayımlanan harita;
Bu haritada İstanbul’u kurtarılmış ‘Yunan Şehri’ olarak gösteriliyor. Dikkat çeken ise İstanbul’un her iki yakasını ve İstanbul Boğazını Yunanistan toprağı olarak gösterme cüretinde bulunulmasıdır.

3) ABD’li FOX News tarafından yayımlanan harita.
Bu harita da bir başka önemli detay ise İstanbulsuz Türkiye’nin artık bir ortadoğu ülkesi olarak gösterilme cüretinde bulunmalarıdır.

4-) Türk medyasınca yayınlanan harita.
Haritayı; “İstanbul’da 7.5 büyüklüğünde bir depreme göre büyük hazırlık yapıldı, plan oluşturuldu. Olası büyük depremde, depremzedelerin tahliyesi için deniz, kara, hava ve demiryolu tahliye noktaları ile tahliye illeri belirlendi” içeriğiyle 2021 yılında yayınlamaya hepsinden daha önce başladılar İstanbul’un eninde sonunda “tahliye” edileceğine…

Bu haritalara baktığımızda II. Vatikan Konsilinde alınan karar uyarınca ortak hedeflerinde İstanbul olduğunu rahatlıkla görebiliyoruz artık.

Bu ifadeyi okuduğunuzda muhtemelen aklınıza ilk gelen sorular şunlar olacaktır;

  • II. Vatikan Konsili de nedir?
  • II. Vatikan Konsilinin aldığı kararlar da nedir?
  • İstanbul’un tahliyesi için planları nedir?
  • İstanbul neden hedeflerinde?
  • Bu bilgiler çok mu gizli?

Şimdi de bu sorulara cevaplara arayalım;

II. Vatikan Konsili de nedir?
İkinci Vatikan Konsili veya Vatikan II, Katolik Kilisesi’nin Ekümenik Konsillerindendir. 1962’de Papa 23. Ioannes tarafından açılan konsil, 1965’te Papa VI. Paulus tarafından sonlandırılmıştır. 2007 itibarıyla Katolik Kilisesi’nin en son konsilidir. Temelde kilisenin ana tartışma konusu olduğu konsilde ekümenizm ve diğer dinlerle olan ilişkilere dair de tartışmalar yer almıştır ve konsil bu anlamda büyük bir önem taşımaktadır. Ayrıca Papa 23. Ioannes diğer Hristiyan Kiliseleri konsile gözlemci göndermeye davet etmiştir ve bu davet hem Protestan Kilisesi hem de Ortodoks Kilisesi tarafından kabul görmüştür. (bununla ilgili geniş bilgileri wikipedia’dan bulabilirsiniz)

II. Vatikan Konsilinin aldığı kararlar da nedir?
Çok mu gizli şeyler?

Bu bilgiler çok gizli değil. Milletimizin araştırma ve okuma kabiliyetimiz yüksek seviyede olmadığı için bunları yeni öğrendiğinde gizemli sanıyorlar. II Vatikan konsili tarafından alınan kararlar öyle üzerinde komplo teorileri üretilecek derecede gizli saklı falanda değil ve dünyaya da ilan ediyorlar zaten. Vatikan’ın resmi web sitesinde Türkçe hariç 12 dilde yayında. (Belgeyi buradan indirebilirsiniz) Yabancı dil bilmeyenlere Türkçeye çevirme konusunda “Google Çevirmen Hocası” biraz cümle düşüklükleri olsa da yardımcı olabilir. Ancak yazılanları yüzeysel okuyarak anlayabilmek bazılarına zor gelebilir.

İstanbul neden hedefte?
Bu konuda Yutam Başkanı Sn. Ömer Memoğlu, benim de üstünde mutabık kaldığım;
“II. Vatikan Konsili tarafından alınan kararlara göre, tıpkı 2002 yılında ABD’nin Sahra çölünde gerçekleştirdiği Millenium Challenge tatbikatı senaryosunda olduğu gibi doğal afetlerin hedef ülkenin kuşatılmasında, aleyhte kullanılması stratejik planda yer alıyor artık. Vatikan belgelerine göre bunun kapsamının daha da geliştirilerek; doğal afetler, kıtlık, yoksulluk, cehalet, güvensizlik ortamı, pahalılık, artan konut sıkıntısı, küresel ölçekte gelir dağılımında adaletsizlik vb. olumsuzlar neticesinde, semavi dinlerde artan Mesih beklentisi ile Ekümenizmin (Yeni Hristiyan Birliği’nin) yolunu açabileceği beklentisi içinde olduğu anlaşılmaktadır…” ifadelerini kullanmıştı. İsabetli bir tespit değil mi sizce de?

Ekümenizm’in (Yeni Hristiyan Birliği) merkezi olması için 1000 yıl sonra (2071) İstanbul merkezli Yeni Roma’nın inşası (buna 1000 yıllık uykudan uyanan Roma’da diyebiliriz) hedeflenmekte. Bunun içinde İstanbul’un bir an önce tahliye edilmesi ve Türküleştirilip/İslamsızlaştırılıp Mesih gelmeden önce (sahte Mesih) hazırlamaya çalışmaktadırlar. İstanbul bu gayelerini gerçekleştirmek için hedeftedir artık.

Tabii bu mesih hokkabaz aklıya uydurdukları ve taraftarlarını da narkozlayarak inandırdıkları gelecekten haber veren mistik bir inanışın ürünü. Üç semavi dinde de farklı anlatılmakta olsa da, geleceği sadece yaratıcı Allah’tan (c.c) başkası bilemez.

İstanbul’un tahliyesi için planları nedir?

İstanbul merkezli ekümenizm’in (Yeni Hristiyan Birliği’nin) hayata geçirilmesi için, bize göre tahrif edilmiş olsa da, kendilerince kutsal gördükleri kitaplarındaki yasakları bile hiçe sayarak (kanlı yada kansız) her yolu mübah olarak görüyorlar.

Bu kapsamda İstanbul’un tahliye planında kullanılan/kullanılacak olan ana enstrümanlar ise şu şekilde sıralayabiliriz.

  • Ekonomik harp ile tahliye
  • Konut sorunu ile tahliye
  • Tersine göç teşviki ile tahliye
  • Demografik yapıyı değiştirmek ile tahliye
  • Güvenlik sorunu, kargaşa ve kıtlık propagandası ile tahliye
  • İklim değişikliği propagandası ile tahliye
  • Deprem ve yıkım korkusu ile tahliye

Peki öyleyse bu şeytani plan bertaraf edilebilir mi?

Neden olmasın!
Çünkü insanlar uyanık oldukları sürece şeytanın ve hizmetkarlarının hilesi zayıftır.

Nitekim Allah (c.c) Kuranı Kerimde insanları şöyle uyarıp yol gösteriyor;
“Size ne oldu da Allah yolunda ve “Rabbimiz, bizi halkı zalim olan bu şehirden çıkar, bize tarafından bir sahip gönder, bize katından bir yardımcı yolla!” diyen çaresiz erkekler, kadınlar ve çocuklar uğrunda savaşmıyorsunuz? İman edenler Allah yolunda savaşırlar, inanmayanlar ise bâtıl dava uğrunda savaşırlar. Şu halde şeytanın dostlarına karşı savaşın. Şüphe yok ki şeytanın planı ve tuzağı daima zayıftır. (Nisa: 75-76)

Bu ayetlerde şeytanın hilesinin zayıf olduğunu ancak onu yenmemiz için uyanık ve mücadeleci olmamız gerektiğini hem emrediyor hemde metodunu gösteriyor. Kıyamete kadar da insanlara kılavuz olacağı için geçerliliğini korumaktadır.

Geçmişte bu şuurla mücadele eden Türk milletine Allah’ın (c.c) yardımı nasıl gelmişse, bizde günümüzde tekerrür etmesi muhtemel “İstanbul’dan çıkarılma” tehlikesine karşı şimdiden her alanda mücadele etmek için aynı şuurla birlik olabilirsek Allah’ın (c.c) yardımı er yada geç elbette gelecektir.

Millet olarak, uyanık ve şuurlu olup birlik olabilirsek tıpkı geçmişte olduğu gibi küresel şeytanlara ve ona hizmet edenlere karşı yılmadan mücadele edebilir, vatanımız ve insanımız aleyhine hazırlanan ve hazırlanacak olan tüm şeytani küresel planları da kolaylıkla bertaraf edebiliriz…

SADİ ÖZGÜL

***