İktisat Hareketi bir kadro hareketidir. İnsanların istikameti ve bilgi birimi birikimi ile ilgilenir.

Ok yaydan çıktı

İktisat hareketi olarak yıllardır mücadelesine verdiğimiz para kredi sistemi artık devletini seven, devletin belli kademelerinde görev yapan ve devletini seven yöneticilerimizin ve milletimizin gündemine girmiştir.

Dünyanın başına bela edilen pandemi sürecinden bir iki yıl önce Dünya üzerinde birçok alanda sistemsel değişime gidileceği konusunda yayın organları ile algı zeminini sağlamlaştıran küresel elitler, yeni sistemini kurarken en güçlü imkanları olan kendi kurdukları para sistemini yıkarken, sistem transferi olarak yeniden dizayn ediyor.

Büyük bir dünya değişimi sürecine gidiyoruz. Fakat kimileri bu süreçte eklemlenmeyi önerirken, İktisat Hareketi, bunun milletimizin ve devletimizin lehine çevirebileceği bir fırsat olduğunu söylüyor.

Büyük değişim içerisinde Türkiye’nin jeopolitik olarak içinde bulunduğu durum da göz önüne alındığında, bölgemizdeki hem ordu hem ekonomik olarak zorunlu güçlülüğü kaçınılmazdır.

Bu güçlüğünü Türkiye’nin muhafaza edebilmesi için ipin ucu dışarıda olan bir ekonomi anlayışını bu sürecin içerisinde tamamen reddetmenin sorumluluğu vardır.

Şunu milletimiz bilmesi gerekir, Türkiye’deki mevcut siyasi düşünce yapısı halkın sorunlarını çözmede ekonomik önerileri birbiriyle aynı denecek kadar, mevcut yapı içerisinde, hareket eden ekopolitik tercihlere sahiptir.

Biz bu konuda hiçbir partiye bir husumet beslemeden, mevcut ekonomik anlayışlarını eleştiriyor ve bu anlayışlarının kesinlikle milletimizin ve devletimizin çıkarların da olmadığına biliyoruz.

Bu yapının temel anlayışı olan sürekli borçlanma sürekli faiz ödeme adeta bir doğal ekonomik anlayış olarak kabul edilmiştir.

Devletin içerisindeki bu anlayışı benimseyen bürokratlar, zihniyet olarak aynen partilerin içerisinde de vardır. Bu zihniyetin devrilmesi gerekir.

Dışarıdan orada burada kalem oynatan söz söyleyen bazı ekonomistler, bir takım doğru mevcut durum tespitleri yaparken çözüm önerilerinin yine mevcut duruma bize getiren politik önerilerini gördüğümüzde, iktisat hareketinin bu alandaki temel paradigma değişiminin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha görüyoruz.

Devleti ayakta tutan, ayakta durma kabiliyeti olan bir millettir.

Eğer milletimizi ekonomik olarak ayakta tutamıyorsanız, var olan devletiniz içeriden çökertilmiş demektir.

Siyasi partilerle bu temel sorunların çözüleceğine inanmak ilk hareket anlamında maalesef yetersizdir.

Biz iktisat hareketi olarak Türkiye’de mevcut 90’a yakın siyasi partinin Temel söylemlerinin birkaç ana eksende birleştiğini görüyoruz.

Şimdi yapmak istediğimiz şey; hiçbirinin göremediği, ve genel kabul ile kabul ettirilmiş olan, üzerinde ısrarla durduğumuz Borca Dayalı Para Sisteminin değiştirilmesi konusunda güçlü bir hareket oluşturmaktır.

Siyasi partilerimizin dünya görüşlerine göre benimsedikleri siyasi söylemleri yok saymadan, ortak eksendeki milletimizin ve devletimizin çıkarında olan söylemleri de içine alacak şekilde, bağımsız bir iktisat modelinin yeniden korunmasına yönelik olacaktır.

Şunu çok açıklıkla ifade ediyoruz ki; ne kadar milli olursa olsun, ne kadar devletçi olursa olsun, ne kadar ulusalcı olursa olsun, bu farklı siyasi düşünceyi benimseyen partilerimizin ekonomi programları bağımsız değildir.

Bunlar tamamen genel kabul edilmiş Ortodoks ekonomik politikaların uzantıları olup belirleyicisi küresel finans güç elitlerdir.

Bu, kesinlikle siyasi partilerimize bir itham değildir. Siyasi partiler, Türkiye’de lider eksenli oluşturulduğu için liderlerin dünya görüşleri ve öne çıkarmış olduğu söylem biçimleri, adeta borca dayalı ekonomik çözüm önerilerinden bağımsız değildir.

Ekonomik çözüm önerileri sadece benimsedikleri aynı politikaların olumsuz sonuçlarını ortaya koyan, kendilerinden daha önceki siyasi partileri eleştirme yönünde olmuştur. Türk siyasi tarihinin siyasi alandaki birbirine karşı ekonomik eleştirilerine bakıldığında bu çok rahatlıkla görülebilir. Mevcut durumda şu anda bundan farklı değildir.

Siyasi partilerimizin çözüm önerileri sorunları oluşturan sistem içindeki bağlayıcı kabul edilmiş politikaların dışına çıkamıyor.

Bütün siyasi partilerimizin ekonomik söylemleri ana eksende bu yönüyle milletimizin terazisine konulması gerektiğine inanıyoruz.

Farklı bir bakış açısı ile, milletimizin siyasi partilerin ekonomik çözüm önerilerini yetersizliklerini görmelerini sağlayacağız.

Milletimize zulmeden kurulu bir para sisteminin kurallarına siyasi partilerin nasıl sadakatle bağlı olduğunu göstereceğiz.

Oy verdiğiniz insanlar sizin ekonomik sorunlarınızı biz çözeceğiz dediğinde milletimiz için o söylemleri sorgulayacak olan iktisat hareketi, bunu mevcut sistemin içerisinde, mevcut para kredi sistemini benimsemiş bir zihniyet ile bunun mümkün olmadığını milletimize anlatmaya devam edeceğiz.

Artık siyasi tercihlerini milletimiz yaparken siyasi dünya görüşlülüğü farklılığı ile değil kendi yaşam kalitesini arttıracak gelir düzeylerini arttıracak ayakları yere basan sorgulanır bütün açık şeffaflığı ile milletin mutmain olmasını sağlayacak bir iktisadi çözüm önerisi olmak zorundadır.

Bağımlı ekonomik politikaları farklı söylemlerle aynı yere hizmet eden söylemler olarak mevcut siyasi yapı içerisinde görüyoruz.

Çok iddialı bir şey söylüyoruz o da şudur; Türkiye’deki siyasi partilerin, İktisat Hareketinin ortaya koymuş olduğu ekonomik politik önerilerinin dışında, çözüm önerileri yoktur.

Bizi dinleyen insanlarımızın şunu çok iyi anlamaları gerekir; işsizliğe mahkum edilmiş, asgari ücretle geçinmeye mahkum edilmiş, sürekli düşen memur maaşlarına mahkum edilmiş, her şeyden vergi vermeye mahkum edilmiş, üretirken önce faizi bankaların ortağı sonra devleti kendisine ortak almaya mahkum edilmiş bir sistemi değiştirmeyi öneriyoruz.

Bu olumsuzlukların hiçbiri bu milletin kaderi değildir.

Tamamen tercih edilmiş olan politikaların sonucudur.

Bugün başta olan siyasi yaklaşımın dışında biz daha iyisini yaparız diyenlerin ekonomik politik önerileri de bu sistemin içerisinde aynı sonuçları doğuracaktır.

Siyasi görüş farklılığı başka bir şeydir kendi yaşam kalitenizi etkileyecek politik önerileri değerlendirmek başka bir şeydir.

Artık siyasi partiler ekonomi politikalarıyla ve çözüm önerileri ile milletin terazisine konulacaktır.

Selam ve dua ile…

Yunus EKŞİ

Bir yanıt yazın