İktisat Hareketi bir kadro hareketidir. İnsanların istikameti ve bilgi birimi birikimi ile ilgilenir.

Sanal Para Si̇stemleri̇

Dünyayı, Para Kredi Sistemi üzerinden sömüren Firavuni anlayış, tüm insanlığı tek bir seçeneğe mahkum etmeye devam ediyor.

Yıllarca, borca dayalı kurguladıkları ekonomik düzenleriyle, insanları psikolojik köle haline getirdiler. Dünyanın neredeyse her coğrafyasında deşifre olan, bu bozuk finans anlayışı, yerini farklı yöntemlere bırakmaya hazırlanıyor.

Sanal Para Sistemleri: (Bitcoin, Litecoin, Dogecoin, Amazon Coins, Freicoin, Ripple, Namecoin, Terracoin, Feathercoin…)

Borca dayalı anlayışın, iyice deşifre olmasıyla birlikte, internet ve elektrik enerjisinin yoğun kullanılması sonucuna bağlanan para yaratma süreci, şekil ve el değiştiriyor. Kripto sanal para birimleri üzerinden yeni bir “Para Sistemi” oluşturuluyor. Bu sanal para uygulamalarının en yaygın olanı “Bitcoin”dir.

Sanal para birimlerinin, elde ediliş biçimleri ve alış veriş sistemleri benzer özellikler içerir. Aralarında, döviz kurlarında olduğu gibi bir etkileşim vardır. 

Herhangi bir merkez bankası, devlet ya da kurum otoritesi tarafından kontrol edilmeyen, açık kaynak, global bir ödeme ağı şeklinde sunularak insanlığa cazip gösteriliyor. Bu durum, tıpkı; internetin ilk yıllarındaki serbestlik ve denetim imkanlarının organize olmaması gibi, heyecan verici bir kılıkla dünya kamu oyuna aşılanıyor.

Finans otoriteleri, Sanal Para Sistemi’ni, son yılların en önemli iktisadi gelişmesi olarak değerlendiriyorlar. Bir nevi kurtarıcı gibi görülebilir de. Bu para birimlerinin, bloklar halinde birden fazla piyasa oluşturmaları da başka bir soru işareti. Tek bir sanal para kuruna göre, değerlemeye de tabi değiler. Talebe göre değer artış ve azalışlarını içeren, birden çok sanal para borsası bulunmaktadır. Bir günlük süre içinde, oldukça yüksek değerler kazanılabilir ya da; kaybedilebilir. Bu bakımdan bir günlük zaman dilimi, sanal para piyasaları için önemli bir süredir. Bitcoin vb. kripto piyasalarının handikapları olduğu gibi; başlangıç sürecinde, sistemin yaygın hale gelmesi için oluşturulan ciddi fırsatlar da vardır

Sanal Para’dan bahsederken bundan sonra, Bitcoin ifadesi ile yazıya devam edeceğim. Bitcoin borsaları aşırı Spekülatif olması nedeniyle, kısa vadede güven telkin etmezler. Bununla birlikte kısa zamanlı fiyat dalgalanmaları içerdiğinden sürekli takip gerektiren, zaman bakımından sanala bağımlılığı mutlak kılan bir ortam oluştururlar. İnsanlarla herhangi bir akitleşme söz konusu değildir. Alım satım yapan insanların kim olduklarının bilinmemesi, farklı kripto kapılar aralıyor. Her hangi bir yanlış işlemin telafisi yoktur. Yüzbinlerce Bitcoin’inizin olduğu elektronik cüzdanınız; içinde bulunduğu aygıtınızın (bilgisayar, telefon vs.) kullanılamaz hale gelmesi, çalınması durumu, bütün paranızın da kaybolduğu anlamına gelir.

Bitcoin’in borsalarda talebe göre değer kazanması demek, dolaylı olarak nüfus artışına göre bir denge oluşturması anlamına da gelebilir. Bu da; mal ve hizmetlerin karşılanabilirliğine imkan sağlayabileceği düşüncesini akla getiriyor. Ancak; Bitcoin borsaları ile talebe bağlı oluşan değer artışı esasen, emisyon anlamına gelir. İşte bu emisyon miktarı, bu değerleri, mevcut Borca Dayalı Para Sistemi (BDPS)’ye pompalama sürecini hararetlendirerek, sisteme can suyu olacak gibi görünüyor.

Bitcoin piyasaları, neden, bu kadar fırsat ve spekülatif alan oluşturuluyor?

Çünkü; deniz bitti. Para Kredi Sistemi’ni kullanarak dünyayı kan gölüne çeviren anlayış, böyle bir iktisadi açılımı uygun görmüş olabilir. Sanal Para sistemleri, yeni bir iktisat sistemi olarak tanımlansa da, aslında; aynı iktisadi anlayışın farklı profiller ve statüler üzerinden varlığını devam ettirme niyeti olarak okunuyor. 

Bu kez teknoloji ve bilişime açık zihinlere yeni fırsatlar sunuluyor. Bilişim, finans ve girişime dayalı oluşturulan bu yeni anlayış geleceğin “Kişisel Sanal Bankacılık” Sistemine de alt yapı hazırlıyor.

Nitekim; son yıllarda oluşturulan, çok sayıdaki sanal para birimi, internet ortamında kullanıcılara arz ediliyor. Bir kısım insanlar açık kaynak şeklinde, hiçbir bedel ödemeden “Sanal Para Madenciliği” ile bu rüzgara kapıldılar bile. Bunlar, geleceğin kişisel sanal banka sahipleri olacağı ümidiyle, şu an büyük paralar kazanarak bu işe, kendi çapında yatırım yapan insanlardır.

Bu sistemlerin kurucularının kim olduğu ilk yıllarda gizli tutuldu. Sanal para birimlerinin artmasıyla, kısmen bir güven ortamının doğması sonucunda bazıları açıklanır hale geldiler. Ancak; kesin bir belgeye dayanmadığından, yine de inandırıcılıkları tartışılır haldedir. 

Öyle görülüyor ki; Sanal Para Sistemleri’nin kurucuları da; bazı merkez bankalarının hissedarları gibi gizemlerini koruyorlar. (¹)

Bütün dünya piyasalarında geçerliliği olan, çok sayıda “Sanal Para Birimi” olduğu gibi, bu sistemleri, bir ya da birkaç kişinin tek başına kurabildiğini ve yürütebildiğini de görüyoruz.

Sanal Para adı altında yeni bir Para Sistemi kuran bu insanlar, bulundukları mekanlarda, hangi kanuni alt yapıya dayanarak bu paraları üretiyorlar?

Düne kadar geçerli görülmeyen bu paralar, bu gün büyük alış veriş şirketlerinde ve İngiltere gibi bir devlet tarafından dahi, kabul edilir hale gelmiştir. (²)

Ülkemizde de Sanal Para (Bitcoin) ile alış veriş yapmak, ya da; para üretmenin (Bitcoin Madenciliği) suç sayılmadığı ifade ediliyor.(³) 

Türk Ceza Kanun’unun 2. Maddesi bu anlamda en önemli kanuni dayanaktır. Maddeye göre; Kanunda suç olarak tanımlanmamış hiçbir eylemden dolayı kişilere ceza verilemeyeceği açıkça belirtilmiştir.

“Kanunun açıkça suç saymadığı bir fiil için kimseye ceza verilemez ve güvenlik tedbiri uygulanamaz.”

Bu maddeden hareketle, bugün itibarı ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yasal mevzuatlarında “Bitcoin ve kripto para” kavramları ile ilgili düzenleme bulunmamaktadır.”

Türkiye’de Bitcoin kullanmak ve üretmek her ne kadar suç değilse de; BDDK 25 Kasım 2013 Tarihli, 2013/32 sayılı Basın açıklamasında yayımladığı tebliğde;

Herhangi bir resmi ya da özel kuruluş tarafından ihraç edilmeyen ve karşılığı için güvence verilmeyen bir sanal para birimi olarak bilinen Bitcoin, mevcut yapısı ve işleyişi itibarıyla Kanun kapsamında elektronik para olarak değerlendirilmemekte, bu nedenle de söz konusu Kanun çerçevesinde gözetim ve denetimi mümkün görülmemektedir.” İfadesine yer verilmiştir. (4)

Ezcümle;

Sadece bir kişinin bile, para üreterek, yeni bir finans sistemi kurabiliyor olması; milyonlarca vatandaşı olan devletlerin, kendi para kredi modellerini gündem yapması için yeterli bir nedendir.

KAYNAKLAR:

(¹)http://www.bbc.com/turkce/haberler/2016/05/160502_bitcoin_craig_wright
(²)http://www.businessht.com.tr/teknoloji/haber/1055602-ingiltereden-bitcoine-duzenleme
(³)http://coin-turk.com/bitcoin-ve-hukuk-soru-cevap
(4)https://www.bddk.org.tr/WebSitesi/turkce/Duyurular/Basin_Aciklamalari/12574bitcoin_hk_basin_aciklamasi.pdf

Sadık USLU

Bir yanıt yazın