İktisat Hareketi bir kadro hareketidir. İnsanların istikameti ve bilgi birimi birikimi ile ilgilenir.

Etiket: Sadık Uslu

Ön yargı ve insan üzerine…

Ön yargı ve insan üzerine…

Makaleler
Dünyada hiçbir kimse yoktur ki, ön yargısız olmasın. İnsanlar, yaşamları boyunca içinde bulunduğu tabiatı tanıma değerlendirme ve alt etme mücadelesi verdiler. Gördükleri bazı şeylere güzel, bazılarına ise kötü dediler. Neye göre iyi, neye göre kötü olduğu kararını; bazen, o şeyin verdiği faydaya, bazen estetiğine göre vermiştir. Ön yargının kökleri tercihlerimiz üzerinden atılmıştır ve yüzeyseldir. Yüzeysellik, anlam ve olgu derinliğine varmadan kısa yoldan karar almanın bir sonucu ve sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. Örneğin; bir kelebek, her zaman güzel olmuştur. Bir tırtıl ise sürekli itici, olumsuz tarafta kalmıştır. İnsanın, bedeni ve zihni ergonomisi böyle maalesef. İnsan, yaratıldığından bu yana yeryüzündeki canlıların çoğuyla etkileşim içerisinde olmuştur. Bu etkileş...
Pandemi sürecinde hayvan olmak

Pandemi sürecinde hayvan olmak

Makaleler
Koronavirüsle birlikte insanlar, 1 yıldır evlerinde mahsur kaldılar. Alışıla gelmişin aksine hayatın çok daha yavaş seyrettiğine şahit oluyoruz. İnsanlar, virüs tehdidinin yanı sıra hayatlarını sürdürebilmenin en sağlıklı yollarını arıyorlar. Evlerinde, işyerlerinde, dört duvar arasında, dijital alternatiflerle değişik mecralar üzerinden sosyalleşmeye çalışıyorlar. Bulaşma endişesiyle, kimse dışarı çıkmıyor, açık alanlarda vakit geçirmekten imtinâ ediyorlar. Son günlerde, Covit-19 vakalarının daha da arttığını görüyoruz. Şimdilerde ise, yeni bir pik dönemi yaşıyoruz. Herkes tedirgin. Cadde ve kaldırımlar, sadece transit geçiş alanları hâline geldi. İnsanların sokaklarda fazla vakit geçirmediklerini gözlemliyoruz. Böyle olunca, insanların yardımına ihtiyaç duyan sokak hayvanl...
Yeni Bretton Woods beklemeyin!

Yeni Bretton Woods beklemeyin!

Makaleler
II. Dünya Savaşı sırasında, ABD’nin küçük bir kasabası olan Bretton Woods’ta Birleşmiş Milletler Para ve finans Konferansı’yla, mevcut küresel finans sistemi kurulmuştur. (Temmuz 1944) Konferansa 44 ülke temsilcisi katılmıştır. Romanya dışında sosyalist ülkeler, fona üye olmamış ve sistem dışında kalmışlardır. 1930 yılında çıkan ekonomik buhran ve sonrası II. Dünya Savaşı ile ülkelerin ekonomileri çökmüştür. Savaşın küresel boyutta genişlemesi, genel bir istikrarsızlığa neden olmuş, ülkeler arası ticaretler de yapılamaz hale gelmiştir. Eski düzenin yeniden tesisi için barış, işgücü ve sermaye gerekiyordu. Bretton Woods Konferansı sonrasında bu ihtiyaçların karşılanabilmesi için Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu kuruldu. 1946 yılında fonlama faaliyetlerine başlayan sistem, ...
Bir Mahzun Montrö Tartışması

Bir Mahzun Montrö Tartışması

Makaleler
Askerlik yurdumuzun tamamında sevilen bir meslektir. Çocuklar, büyüdüklerinde “asker olmak” istediklerini söylerler hep. Çünkü; asker, her zaman iyileri kollar, kötüleri ise cezalandırırdı. Anadolumuz’da askerliğini yapmayana kız verilmezdi. Asker, yolcu edilirken; hem neşeyle güle oynaya, hem de dualarla uğurlanırdı, kışlasına. Nihayet; zihinlerimizde askerlik çok müstesna bir yere sahipti… Siyasi süreçte, ülkemizin geçmişine baktığımızda zengin bir deneyime sahip olduğunu görüyoruz. Devletlerimiz kurulalıdan beri çok şey yaşadık. Milletimiz, asker kökenli bir millettir. Devletimiz, her an 18 yaşında, aksiyonel, genç ve kadim devletlerdendir. Kurtuluş mücadelemizin başlangıcından, 15 Temmuz’a ve bugüne dek milletimiz meydanlarda olmaktan hiçbir zaman çekinmemiştir. Dünün Kuva-...
Sinema ve İnsan

Sinema ve İnsan

Makaleler
Sinema sanatı, kameralarla çekilen görüntülerin (filmin), bir ışık (projeksiyon) ile perdeye yansıtılarak sesli/sessiz izlenebilir halidir. Uzmanlık gerektiren bu çekimler, sinema filmi olarak yine sinema adı verilen, özel binalarda gösterilmektedir. Sinemayı diğer çekim ve görüntülerden ayıran en büyük özellik, insan figürü üzerine çalışılmasıdır. Konsept olarak insana dair ne varsa ele alır. Genellikle; göğüs hizası seviyesinde, insan vücudunda baş ve yüze yakın üst kısımlarının daha çok kadraja girdiği çekimlerin gerçekleştiği sinema, karakterlere vurgu yapan insan merkezli bir sanat dalıdır. Cansız varlıkları, bakteriler ya da hayvanları konu alan bir sinemadan pek söz edemeyiz. Sinema adına yapılan bu tarz filmlerde, özellikle; hayvanlara insan karakterleri yüklenerek...
Dünden bugüne finansallaşma

Dünden bugüne finansallaşma

Makaleler
İnsan, beden ve ruh olarak iki özden yaratılmıştır. Böylece; hem somut, hem de soyut olgulara karşı kayıtsız kalmayıp hassasiyet göstermekteyiz. Maddi olanakların yanı sıra, mana aleminden de istifade etmek temel ihtiyaçlarımızdan olmuştur. İnsanlar, maddi başarılarını zihinsel yeterlilikleriyle taçlandırabilirler. Dinlenerek, ibadet ederek ya da spor ve sanat gibi aktivitelerden destek alırlar. İç huzur ve vücut dinginliği, başarıların gelmesinde ciddi katkılar sunar. Bir işin üstesinden gelmek, aynı zamanda huzur veren bir alt yapıyı da oluşturucu niteliktedir. Vücutlarımızın olduğu kadar, o vücudu tasarruf eden ruh ve bilincimiz de mukaddes emanetlerimizdir. Adeta; birbirine muhtaç bu iki değerin, sağlık açısından olmazsa olmaz bir bütünü oluşturduğu unutulmamalıdır.… İns...
Paranın doğumu… Kadim arz kültürü

Paranın doğumu… Kadim arz kültürü

Makaleler
Gönül, öyle bir şeydir ki; isteseniz de onu dibe düşüremezsiniz. Alçaldıkça kıymetlenir. Olgunlaştığında dalından kopan bir meyve gibidir. Düşmesi beklenen, dolgun ve lezzetli… Gönüller de alçaldıkça daha bir yükselir. Başkaca kavramlarda nadirdir bu tadı veren. Nihayet; alçak gönüllülük, tevazu olur, erdem olur, eşrefi mahlukat olur. Böylece, halk olur ve iktisada talip olur. Para da talep olmaksızın arz üzere doğmuş bir değer ve ancak bir araçtır. Allah (cc), Hz. Adem’i yarattı. Yeryüzünü ona arz etti. Hz. Adem’e (as) "arz" edilen dünya nimeti, ona emanet olarak verilen bedeni ve ruhu besleyip, şükrüne erdirecek bir kıymeti ifade eder. Bizlere, talip olmadığımız halde bahşedilen bir alemdir bu dünya… … İnsanın yaradılışı, dünyanın yaratılışının yansıması gibidir. İnsanın...
Postmodern kargaşa

Postmodern kargaşa

Makaleler
Müslüman ilim adamı, “Allah’ım, bizi alıştırarak sıradanlaştırma”, diye dua edermiş. Bu, hikmetli olduğu kadar, kolay anlaşılabilir bir dua değildir. Ama güzel. Alim olanın duasıysa hele, çok daha manidardır. Ve söz konusu o hikmet aranır, aranmalıdır. İslamın güzelliklerinin ve insan olma erdeminin farkına varamayanlar, ortak kabul olarak gördükleri menfi tahakküme tâbi yaşarlar. Bir kısım bunu bilerek tercih ederken, bir kısım insan da menfaatine uygun gördüğü için bu hayat tarzına göz yumar. Böylece; zamanla monoton yaşam biçimleri türer. Monotonluk; gözleri varken görmemek, dili varken susmak, kulakları varken de duymama işlevsizliğine sebebiyet verir. Çarpıklaşan bir anlayış gelişir ve bu anlayış o toplumun ortak kültürü halinde süreklilik arz eder. Ne insani, ne de İslami...
Elektrik kesintileri yaşanabilir mi?

Elektrik kesintileri yaşanabilir mi?

Makaleler
Bilim ve teknolojinin gelişmesi, enerjiye dayalı tüketim mallarının artmasına neden oldu. Çamaşır, bulaşık, hesap işleri, yazı, düzenleme, dizayn, eğitim, öğretim, ısınma, serinleme gibi ihtiyaçların tamamı makine ve bilgisayarlar üzerinden yapılır oldu. Makineleşme, insanın kendi enerjisiyle ya da basit düzeneklerle sağladığı birçok aksiyonu farklı enerjiler üzerinden gerçekleştirme imkanını doğurdu. Elektrik, rüzgar, su, güneş, doğalgaz, bor, petrol, kömür, linyit günümüze değin kullanılan enerji kaynaklarıdır. Bu kaynakların en başında elektrik enerjisi gelir. Dünyanın büyük bölümü elektrik enerjisi üzerine kurulu bir medeniyeti yaşıyor. Afrika’nın orta ve güney kısımlarının büyük bölümü hariç, Dünya elektrik enerjisi üzerine kurulu bir medeniyete bağlıdır. Onlarca yıldır, A...
Kabil’in oğulları ve enflasyon farkı

Kabil’in oğulları ve enflasyon farkı

Makaleler
İlk insan Hz. Âdem’in iki oğlu Allah'a birer kurban sunmuşlardı da, birinden kabul edilmiş, ötekinden kabul edilmemişti. Kurbanı kabul edilmeyen Kabil, kardeşi Habil'e; “Andolsun seni mutlaka öldüreceğim” demişti. Habil de; “Allah, ancak kendisine karşı gelmekten sakınanlardan kabul eder” demişti. Kurban, kurb kökünden gelir ve yakın olmak, yakınlaşmak anlamlarını içerir. Allah (cc), Hz Adem’in oğullarına birer kurban emretmişti. Onlardan birinin kurbanı kabul edilirken, diğerinin ki kabul görülmemişti. Kavramın kökünden de anlaşılacağı üzere, kurbanı kabul edilen Allah’a (cc) yakın olmayı; yani Allah (cc)’nin rızasını kazanmıştı. Diğeri ise kaybedenlerden olmuştu. Bir anlamda; biri “Allah’a yakın olabilmeyi, O (cc)’nun rızasını kazanmayı” “satın almayı” başarmış, diğeri ise...