İktisat Hareketi bir kadro hareketidir. İnsanların istikameti ve bilgi birimi birikimi ile ilgilenir.

Küresel ve Yerel Gelişmeler, Ülkemize Büyük Bir Alan Açmaktadır

Bir istifa haberi üzerinden spekülasyon yapıp işi devlet krizine vardıracak yorumlar yanlıştır.

Kabine değişikliği gayet doğal ve beklenendir. Bütün inisiyatif cumhurbaşkanımızın elindedir.

Her kabine değişikliğinde sevinenler, üzülenler, hevesi boşa çıkanlar, kızanlar olur.

Ülkemiz ekonomi sorunlarının çözümü yapısal değişim/dönüşüm gerektirir.

Mevcut sistem içerisinde kalarak çözüm bulma gayretleri nafiledir.

Sorun şahıs sorunu değil, sistem sorunudur.
Hem dünya hem ülkemiz konjonktürü, sistemin yeniden yapılandırılması açısından gayet müsaittir.

Mevcut ekonomik gidişatı eleştirenlerin çözüm önerilerine baktığımıza köhnemiş Derviş-Fisher zihniyetinin ötesinde hiçbir farklı önerileri yoktur.

“Faiz artırın kurtulun” diye bağıran koronun zihin kodlarıyla, finans kapitalin oyun sahası dışına çıkılması mümkün değildir.

Sistem değişimi için her zaman ifade ettiklerimizi üç cümle ile özetleyeyim.

Birinci cümle;
Borca Dayalı Para Sistemi yeniden yapılandırılmalıdır. Ülkemizdeki para üretimi adil ve şeffaf bir mekanizmaya oturtulmalıdır. Bir matematik model üzerine kurgulanmalıdır.

İkinci cümle;
Ülkemizin bütün borçlarını tasfiye edecek şekilde bir çalışma süreci başlatılmalıdır. Bunu, sadece borçlanma ile ilgili olacak müstakil bir kurum veya bakanlık yapabilir. Sorgulamalara Bretton Woods konferanslarından başlanılmalıdır.

Üçüncü cümle;
Bütün bölgemiz ülkelerinin katılımı ile ortak bir para birimi tanımlanmalıdır.

Bunun, temelde, değeri kendinden menkul paralar üzerinden tanımlanması gerekir.

Transfer kolaylığı açısından da itibari paralar “ölçeği kesinlikle bozmayacak” şekilde kullanılabilir.

Küresel ve yerel gelişmeler, ülkemize büyük bir alan açmaktadır.

Yeni bir çağ açmak bir tercih olduğu kadar bekleyip hakim paradigmanın “büyük reset” inin bir parçası olmak da başka bir tercihtir.

Milletimizin asaleti ve tarihi müktesebatı birinci tercihten yanadır.

Vesselam
Prof. Dr. Mete Gündoğan

Bir yanıt yazın