EYT’liler haklarını istiyorlarsa, öyle kuru kuruya siyasiler ile görüşerek onların gelecek oy potansiyelleri hesapları üzerinden boş vaatleriyle kendilerini aldatmasına müsaade etmemeliler.
Değerli Emeklilikte yaşa takılan EYT’li dostları ve herkesi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.
EYT’lilerin beklediği haklarının iadesi için, iktidar kapıyı kapatmıştır.
EYT’liler bütçeye çok büyük bir yük getireceği için haklı olan taleplerinin karşılanamayacağı iktidar tarafından mecliste konu ile ilgili görüşmelerde hükümet adına Nurettin Canikli bütçeye 26 milyar gibi büyük bir yük getirdiğini ifade ederek bunun verilemeyeceğini ifade etmişti.
Fakat aynı bütçede faiz ödemeleri 139 milyar 500 milyon TL olarak öngörülmüştü. Bu miktar neredeyse 6,5 milyon EYT’linin yıllık ödemesinin 5,5 katı.
EYT’lilerin sorununu, yapacağız çözeceğiz gibi ifadelerle artık EYT’li kardeşlerimize gitmek yersizdir. Bununla birlikte intibak yasasını çıkaracağız dendi, ama çıkartılmalı. Üçbin altıyüz (3600) konusu hala sürüncemede.
Peki intibak yasası neydi?
2000 yılı ile öncesi ile 2000 ile 2008 arasındaki tarihteki emekli olanlar farklı bir sistemde emekli maaşı ödeniyor. Prim ve iş günü sayısı eşit dahi olsa, 2000 yılından önce emekli olmuş vatandaşlarımız 2008 yılı Ekim ayından sonra emekli olan vatandaşlarımız 2000 yılından öncekilerden daha az maaş alıyor.
- Bu adaletin neresindedir?
- Bu adaletsizliğin gerçek kaynağı neden söylenmiyor?
- Hak hukuk adalet anlayışını bu durumdan nereye koyacaksınız ?
- Emeklilikte yaşa takılan insanların Meclisten başka çözüm arayabileceği bir kurum var mı ?
Anayasa mevcut sistemin zorunlulukları ile baskı altına alınarak EYT’lilerin aleyhinde bir karar veriliyor.
Değerli EYT’li dostlar…
2000 yılından önce emekli olan bir işçi emekli olduğunda son maaşının %70’ni alabiliyordu. Ama şimdi ise kademeli olarak bu düşürülerek maaşın %28’e kadar gerilediğini biliyoruz.
Bu emekçilerin gelirlerinin sürekli azalması bir zulüm değil mi?
Hangi milletvekilinin maaşının bu şekilde düşürüldüğüne tarihte şahit oluyorsunuz?
İnsanların maaşlarını kesmek için uygulanan bu politika, aslında İMF dayatmacı baskı maliye politikalarından farksızdır. İMF’yi kovduğumuz halde onun önerdiği, kemer sıkma politikalarını sistemsel hale getiren temel sebep nedir?
Burada bir adaletsizlik sistematik olarak uygulanmıyor mu?
8 Eylül 1999 tarihinde emekli olabilmek için getirilen yaş sınırı, o günkü ekonomik sıkıntıların nedeni olarak gösterilirken, faiz ödemelerinde ise hiçbir zaman aksama olmadı. İnsanların emekli olma hakkı elinden alınırken ödemeler, aksatılmadan faizcilere yapıldı.
Şunu çok açık söyleyebiliriz ki EYT’lilerin hakları bir avuç faizciye aktarılıyor.
Bu bir sistem içerisinde kurgusal olarak sürekli yapılıyor. EYT’lilerin haklarını alabilmesi için temel itiraz etmesi gereken yer, haklarının bir avuç insana transfer eden sistemdir. EYT’liler, haklarını bir avuç faizi transfer eden sisteme itiraz etme cesaretini göstermediği sürece siyasiler tarafından sürekli aldatılmakla karşı karşıya kalması kaçınılmazdır.
Değerli EYT’li kardeşlerim…
Siz sorunlarınızın kaynağı olan mevcut finans modelini kabul etmiş partilerin, bu finans modeli içerisinde sorunlarınızı çözeceğine inanıyorsanız büyük bir yanılgı içerisindesiniz.
Sizin yasal haklarınızı dahi hükümet eli ile verdirmeyecek hale getiren mevcut finans sistemidir. Sizin emeklilik hakkınızı, bu borca ve faize dayalı uygulanan para sistemi ile elinizden alınıyor. Sizler çözüm masasının bir tarafında değilsiniz. Rica minnet siyasilerden söz almalarla sadece sizi zamana yayan bir aldatma süreci olur bu…
Hakkınızı istiyorsanız, öyle kuru kuruya siyasiler ile görüşerek, onların gelecek oy potansiyelleri hesapları üzerinden boş vaatleriyle kendilerini aldatmalarına müsaade etmemeliler. Bunun için atılması gereken kararlı adımlarınız olmalı.
EYT’li kardeşlerimiz şunu çok iyi anlamalıdır.
Siyasi partilerin programlarında sizin büyük sorununuzu çözecek öneri ve çözüm önerisi yoktur. Bunun böyle olup olmadığını parti programlarını okuduğumuzda EYT’lilerin esamesinin bile okunmadığını bu bağlamda çok rahatlıkla görebilirsiniz. Siyasi partilerin sizlerle yaptığı temaslar size hak vermeleri sadece siyasi oy avcılığı içindir. İnandıkları ve parti programlarında uygulayacaklarını taahhüt ettikleri Borca Dayalı Para Sistemi (BDPS) EYT’lileri mağdur eden asıl sistemsel yapıdır.
Sizi mağdur eden bu sistemsel yapıya, parti programında sadakatlarını beyan ederek sizin haklarınızı veremezler. Bunu iddia eden bütün siyasi partilerle İktisat Hareketi olarak halkın huzurunda tartışmaya her zaman hazırız. Hiçbir siyasi parti EYT’liler mağdur eden sistemi yani borca ve faize dayalı para-kredi sistemini değiştirmediği sürece 6,5 milyon EYT’linin bu haklı davasını lehlerine sonuçlandırması mümkün değildir.
Değerli EYT’li kardeşlerim…
Hepiniz farklı farklı partilere temayül gösteriyorsunuz. Sizi bir araya, sizlere yapılan bir haksızlık getirdi. Güçlü bir ses haline geldiniz ve bütün partiler sizi bir oy potansiyeli olarak gördükleri için sürekli kapınızı aşındırıyorlar. Sizi dikkate almak zorunda kalıyorlar. Parti başkanları ile görüşüyorsunuz, parti toplantılarında konuşuyorsunuz ama maalesef bugün gelinen sonuç bütün haklı mücadeleniz karşılıksız kalmıştır.
İktidar, sizin hakkınızı veremeyeceğini sistemin buna müsaade etmediğini açık bir şekilde söyledi. İktidar Borca Dayalı Para Sistemini sürekli ödettiği faizleri gerekli görüp, 139 milyar TL faizi ödemeyi makul görürken, yılda 26 milyarı size çok gördü. Muhalefet sizin hakkınızı yapılan israflardan ödeyebileceğiniz söyleyerek asıl sorunu görmezden gelip hep iktidara çakmak için siyasi polemiklere girdi. “israfları kesseniz EYT’lilerin hakkını verirsiniz” diyerek asla sizi ve milletin her kesimini adaletsizlikle borçlandıran Borca Dayalı Para Sistemine de itiraz etmedi. Zaten böyle bir derdi de yok. İktidarın başarısızlıklarından muhalefet başarı çıkarmaya çalışıyor.
Muhalefet EYT’lileri bu zeminde görüyor.
Muhalefette mevcut anlayışlar içerisinde EYT’lilerin haklı davaları lehinde sonuçlandıramayacaklarını İktisat Hareketi olarak biz çok iyi biliyoruz. Her fırsatta hem iktidara hem de muhalefete bütün platformlarda bunları ifade ettik.
Sizin sorunlarınız nasıl çözülecek peki?
Kuşkusuz bu haklı davanız siyaset üzerinden çözülecektir. Bunun içinde siyasiler ile görüşmeye devam edilerek şartlarınızı masaya pasif bir konumda değil, aktif bir konumda masaya koymalısınız. Siz 6,5 milyon hakkını arayan insansınız. Parti kursanız Türkiye’deki bütün siyasi dengeleri değiştirirsiniz. Bugüne kadar siyasi partiler ile yaptığımız görüşmelerde işittiğiniz; “siz haklısınız, yanınızdayız..” gibi cümlelere karnınızın artık tok olması lazım.
EYT’lilerin içinde farklı parti mensupları doğal olarak olduğu için sizleri onlara yönlendirmek ve entegre etmek isteyenler olacak. Siyasi partiler sizi EYT’liler içerisinde uzantıları ile oy devşirme aracı olarak görecektir.
Değerli EYT’li kardeşlerim…
Eğer bir parti, programına EYT’lilerin hakkının nasıl alınacağını net ve açık olarak belirtir, bunun içinde partisinin devletten aldığı yardımı teminat olarak vermeyi göze alıyorsa, o partiyi hep birlikte destekleyebilirsiniz. Ama siyasi partiler, sorunu çözeceğine dair somut çözüm önerisi programında hem bulunmak kaydıyla hem de devletin aldığı parti yardımını EYT’liler için teminat olarak veremiyorsa o zaman bunlara neden oy vereceksiniz?
Burada önemli olan sizin sorununuzun çözülmesidir.
Bu mücadelenizde partizanlık yaparak bölünmemelisiniz. Sizi bekleyen en büyük tehlike partizanlık üzerinden etki gücünüzü kaybetmenizdir.
Sistemin en büyük umudu, sizin siyasi görüş farklılıklarınız üzerinden parçalanarak gücünüzü kaybetmenizdir. Partizanca hareket ederseniz o takdirde bölünürsünüz ve her parti desizden potansiyel oyunu alır. Onlar siyasal efendiliklerini icra ederken, üst perdeden sizi narkozlamaya devam eder. Siz de yine aldatılan halkın bir kesimi olmak durumuyla karşı karşıya kalırsınız.
Değerli EYT’li kardeşlerim.
Eğer size verilmiş olan her sözlere güvenirsiniz, bugüne kadar Türk siyasetinde hangi sözlerin gerçekleştiğine Allah aşkına bir bakın derim.
Sizin sorununuz bir sistem sorunudur. Sizin ekonomik olarak sömürülmenizi sağlayan para sistemidir. Para sistemi ile gasp edilip faize aktarılan haklarınız ancak sistemin değişmesi ile size verilebilir.
Programında para sistemini değiştirmeye talip olmayan bir parti ancak sistemin işleyişine hizmet edecektir. Böylece bu sistemde sizin hakkınızı ödenmesi mümkün olmayacaktır. O halde sorun çözmede masanın başında olacaksınız ve sizinle beraber yürüyecek olan bir parçanız olacak. Parti programında EYT’lilerin hakkını varlık amacı olarak ortaya açık bir şekilde koyması gerekir. Bunun için size tavsiyemiz güçlü bir siyasi partinin zeminini oluştururken parti programını belirleyecek güç olmalısınız.
Çünkü bu haklı davanızın size verilmiş olan sözlerle çözülemeyeceği için aktif sorun çözmede bir parça olmalısınız. Hak dilenilmeden söküle söküle alınır.
Değerli EYT’li kardeşlerim
Aynı zamanda EYT’li bir kardeşiniz olarak söylüyorum. İktisat Hareketi olarak biz sizin her türlü yanınızdayız. Biz EYT’lilerin ve toplumun diğer kesimlerinin kurulu para kredi sistemi tarafından nasıl söndürüldüğünü ve nasıl mağdur edildiğini çok iyi bilen bir kadro olarak, Refah-Yol hükümeti döneminde havuz sisteminin kurucusu olan Prof. Dr Mete Gündoğan’ın önderliğinde, çözüm önerilerimiz çok nettir.
Ortada açıkça yenen bir hakkınız var. Hakkınızı yiyen sürekli borçlandıran bir sistem var. Bu sisteme itiraz etmeyen iktidar ve muhalefet var. İtiraz etmedikleri bu sistemi değiştirmedikleri sürece sizin hakkınızı vermeleri mümkün değildir.
Değerli EYT’li kardeşlerim…
Şunu unutmayın! Partilerin sizleri dinlemeleri “haklısınız” demeleri, biz “israfları keserek sizin hakkınızı ödeyeceğiz” demeleri sizi aldatmasın. Sizin sistem değiştirecek bir şekilde haklarınız ancak alınabilir.
Bunun dışında haklarınızın size verilmesi mümkün değildir.
Borca ve faize dayalı para sistemini değiştirmek zorundayız.
Oy gücünüzü çok yönlü bir strateji dikkate alarak doğru kullandığınız takdirde diz çöktüremeyeceğiniz hiçbir siyasi parti yoktur.
Selam ve dua ile.
Yunus EKŞİ