İktisat Hareketi bir kadro hareketidir. İnsanların istikameti ve bilgi birimi birikimi ile ilgilenir.

Yeni Anayasa Nasıl Yapılmalıdır?

Anayasalar toplumsal mutabakat metinleridir.

Dolayısıyla toplumun mümkünse tamamının değilse büyük bir çoğunluğunun “benim” diyebileceği bir metin olmalıdır.

Pekiyi bu nasıl sağlanacaktır?

Bu zamana kadar yapılan yeni anayasa çalışmalarını hep ilgili partilerin ya da kuruluşların havale ettiği komisyonlar yapmıştır. Bu komisyonlar da sınırlı sayıda uzmanlardan teşekkül ettirilmiştir. O uzmanların yaptığı anayasa da diğer uzmanların anayasalarından farklı olabilmekte ve bu da uzlaşmayı zorlaştırmaktadır. Kaldı ki, herhangi bir uzlaşma sağlanmış olsa bile, bunun toplumda tam olarak karşılığının olup olmadığı ayrı bir tartışma konusudur.

İnsanlar siyasi partilere oy verirlerken değişik düşüncelerle ya da kaygılarla oy verirler. Bir kişi, oy verdiği siyasi partinin bir avuç insana yaptıracağı bir anayasa çalışmasını beğenmeyebilir. Diğer bir ifade ile, bir vatandaş, içine sindirdiği partinin yaptırdığı anayasa çalışmasını içine sindiremeyebilir. Dolayısıyla da bu benim anayasam diyemez ve onu sahiplenemez.

Bu zamana kadar gördüğümüz tartışmalarda karşımıza önemli bir öncelik problemi ortaya çıkmaktadır. O da Anayasa’nın içerisine “ne” konulacağından ziyade hangi anayasa metni üzerinde müzakerelere başlanılacağıdır. Bunun için mevcut teknolojik imkanları kullanarak şu şekilde bir öneri sanırım bir çok başlangıç problemini ortadan kaldırır.

Meclis Başkanı, yeni anayasa çalışmalarını öncelikli olarak görüyor ve müzakereleri yönetiyor. Başkan TBMM sitesine interaktif olarak bir anayasa öneri taslağı koyar. Bu taslak, mevcut anayasa maddelerinin tamamını ve komisyon üyelerinin ki bunlar siyasi parti temsilcileridir tamamının vereceği teklifleri madde madde içerir.

Taslak bölümler halinde madde madde yazılır. Diyelim ki Yasama Yetkisi bölümü. Bu bölüm tıklatılınca altında kanunların maddeleri rakam olarak gelir. Her kanun maddesi tıklatılınca kanun metni ve altında da değişiklik için hazırlanan seçenekler çıkar.

Bunlar örneğin “Aynen Kalsın”, “Değişsin”, “Şu Şekilde Değişsin”, “Tamamen Kaldırılsın” vb. şekillerde olabilir.

Şu şekilde değişsin alternatifi tıklanınca da altında değişik alternatifler gelir. Bunlardan bir tanesi de metin kutusu olur. Kişi nasıl bir metin yazmak istiyorsa oraya yazar.

Bu interaktif çalışma bütün vatandaşlara açık olsun. Vatandaşlar TCKN ile burada fikirlerini belirtsinler. Böylelikle sahte ve farklı kullanımların önüne geçilmiş olsun. Bu interaktif çalışma belli bir süreye kadar açık kalsın. Daha sonra da gelen bütün yorumlar bir uzmanlar kuruluna verilerek herhangi bir tarafa meyil etmeksizin bir metin hazırlamaları istensin.

Ancak yorumlarda bölge, şehir, ilçe, kasaba, köy ve yurtdışı girişleri dağılımlarının iyi ve dengeli olduğuna dikkat edilmelidir. Aynı şekilde, yorum yapanların demografik yapısı da (kadın-erkek, yaş dilimleri, özür durumları vb.) dikkate alınmalıdır. Bu çalışma TCKN marifetiyle adrese dayalı kayıt sisteminden çok rahat bir şekilde gerçekleştirilebilir.

Bu şekilde hazırlanacak metin, müzakerelere temel teşkil edecek metin olur. Böyle bir metin üzerinde yapılacak müzakerelerden artık kimse çekinmemelidir. Bu metin üzerinde, daha sonra, siyasi partiler kendi tekliflerini ve istediklerini tartışmaya başlarlar. Tıkanan noktalar da kamuoyuna nasıl olsa açıklanacağı için, vatandaşlar da kimin nasıl düşündüğünü açıklıkla bilmiş olacaktır. Tıkanan noktaların aşılabilmesi için de, aynı şekilde yeniden vatandaşların yorumlarına başvurulabilir.

Bu şekilde yürütülecek müzakereler neticesinde ortak bir metin oluşturabilmek mümkün gözükmektedir. Aksi takdirde, daha önce de gördüğümüz gibi, “benim anayasam seninkinden daha iyi” ya da “senin niyetin farklı” vb gibi kavgalarla müzakereler sonuçsuz kalacaktır. Vatandaşlar da bir darbe anayasası ile yaşamaya devam edecektir!

Ancak eminim ki vatandaşların bu şekilde katılımı ile çok daha özgürlükçü, çağdaş, bütünleştirici, adil ve insanı merkeze alan bir anayasa yapılabilmesi mümkündür. Bu alternatif çalışma yapılabilirse, daha birçok farklı çalışmanın da yapılabilmesinin zeminini oluşturacaktır. Çağımız teknoloji ve internet çağıdır. Ülkemiz, bu çağa uygun böyle bir çalışma ile, devlet-vatandaş elele çok daha ileri seviyelere ulaşacaktır.

Yazımı şimdilik burada bitiriyorum. Bu öneriyi geliştirdikçe, daha iyi anlatabilmek için, çeşitli eklemeler yapmayı düşünüyorum.

Selam sevgi ve saygılarımla…
Prof. Dr. Mete Gündoğan

Bir yanıt yazın