İktisat Hareketi bir kadro hareketidir. İnsanların istikameti ve bilgi birimi birikimi ile ilgilenir.

Tanrı Bankacılık Sistemi Buyurdu; “Sistemden Çıkış Yok”

Mevcut ekonomideki açmazlar, insanları farklı arayışlara itiyor.

Ekonomide bankaların kredi ile sistemi kontrol etmesi ve para maliyetlerinin faizle yüksek ödettirilmesine karşı; insanlar alternatif banka dışı para bulma yolları geliştiriyorlar.

Kitlesel fonlama nedir?

Geleneksel bağış toplama sürecinin internet üzerinden güncellenmiş versiyonudur. 18.yüzyılda yazarlar ve müzisyenler eserlerini dünya çapında yayabilmek için bir çok yatırımcıdan para toplayarak kitlelerden destek almışlardır.

Kitlesel fonlamada 4 tip fonlama biçimi yapılıyor. Bunlar; finansal(faiz taahhütlü ve ortaklık) ve finansal olmayan sistem (Ödül ve bağış esaslı) olarak iki ana guruptan oluşuyor.

Getiri sistemi, borçlanma yöntemi ile kitleyi banka gibi kullanmak, faizi kitleye vermek (bankaya nazaran biraz daha avantajları olabiliyor). Aslında bu banka yerine, kitleye dayalı borçlanma sistemidir.

Ortaklık şeklinde kitlesel fonlama ise, proje sahibini parasal bir destekle finanse edip, ana bir sözleşmeyle paydaş hakları belirlenerek proje için küçük küçük paralar toplanması. Bu paraların toplanması mutlaka bir banka hesabı ile olmaktadır. Birde ödül ve bağış esasına dayalı para yardımları var. Neticede bu para toplama biçimi bankadan bağımsız olmayıp bankanın kasasında toplanıyor.

Tabi bankacılık sistemine mahkum olmadan yapılan bu arayışlara, bankacılık yapısı da önleyici tedbirler almıyor değil. Eğer kendisi dışında kurulacak olan sistemlere müdahale edemiyorsa, yasal bir durumla engelleyemiyorsa, bu farklı arayışları yönlendirmek ve kendi içinde işlem yaptırtarak kontrol altına almaktadır.

Proje sahibi insanların, projelerini parasal destekle desteklemek için, şirketlerin finansman ihtiyacını gidermek için, banka dışında para bulma yöntemleri oldukça çeşitlilik arz etmektedir. Örneğin şirketler, hisselerinin bir kısmını borsaya açarak yine bankaların aracılığı ile para bulmaya çalışırlar. Borsada bir yönü ile kitlesel fonlamadır. Devlet de para bulmak için, çeşitli borçlanma modelleri ile çeşitlendirilmiş isimlerle borçlanıyor.

Kitlesel fonlama olarak tabir edilen fonlama biçimi özünde; küçük paraları toplayarak proje sahibine parasal destek oluşturmaktır. Bir para toplama sistemi olan bu tanımlama, parası olanla,  paraya ihtiyaç olanı bir araya getirmektedir. Burada bu organizasyonu yapan belli bir % de ile parasını alır ve sistemi banka üzerinden paraları toplayarak oluşturur.

Bizim itirazımız neyedir?

Burada fonları bankaya toplanarak, sistemin bankaya bağımlı olması önemlidir. Yani toplanan paralar bankaya yatırılmaktadır.

Şimdi bu fon bulma biçimlerini bir ticari getiri düşünerek aracılık olarak yapıp para kazanma derdinde olanlar için bizim söyleyebileceğimiz bir şey yoktur.

Ancak buradaki işlemlerin, bankaya muhtaç olmadan faizden beri olduğunu söylemek, fonların faize bulaşmadığını, faizi fonlamadığını söylemek, İslam’ın yasaklarına dikkat edildiğinin söylemek, İslami hassasiyetle hareket edildiğinin söylenmesine itiraz ederiz.

Topladığınız küçük paraları, kitlesel fon bulma tanımlaması altında getirip bankaya koyuyorsunuz. Bu paralar isterse vadesiz hesapta olsun fark etmez. Vadesiz hesaba da siz almasanız da faiz işletilir. Ancak bu toplanan fonları, bankacılık sistemi yapısı, oluşan mevduat olarak krediye çevirir. Aktif olarak sistemde bu fonlar faizli sürece girerek,  faizli olarak bankacılık para yaratma teorileri içinde sürecini işletir.

Kitlesel fonlamada ister finansal getiri veya ortaklık usulü, ister ödül veya bağış usulü olsun bu paralar faizli bir kurumun yasal faizli işlemlerinde kullanılır. Bankacılık sistemi de budur. Dışarıda temiz iş yapıp içeride faizle kaçınılmaz olarak pisleniyorsunuz.

Ancak bu bağımlılığın iki yönü daha vardır. Helal olan ticari işlemleriniz, kullandığınız paranın oluşturulma biçimi gereği, faizli işlemlere kaçınılmaz olarak bağımlı hale getirilmiştir.  Helali haramlaştırmaksa, bankacılık sistemine entegre olmakla oluyor. Düşünün ki temiz bir yarım bardak suya getirip rakı ilave ediyorsunuz. Helal olan suyu haramlaştırıyorsunuz.

Peki, ne yapacağız?

İnsanların faizsiz bir şekilde çözüm arayışları en doğru olandır. Ancak faizli bir sistem içinde faizsiz işlemler yapmak mümkün değildir. Yani sistemin bir tanrısı var. Bu Tanrı; her şeyin işleyiş düzeninde, bütün mal ve hizmet hareketliliğinde, faizli işlemle yapılacağı kararını vermiş.

Sizde göklerin ve yerin rabbinin faizsiz ticaret yapın emrine riayet etmeye çalışıyorsunuz. Ama mevcut sistemi kabulle. İşte bu mümkün değildir. Allah’ın  böyle bir imani pazarlığı kabul etmediğini, tehdit içeren ayetlerde görüyoruz.

O halde kitlesel fonlama veya bu minvalde çözüm arayışları üretmeye çalışan insanlar, enerjilerini mevcut kurulu faiz düzenine alternatif bir sistem kurmaya yönelik çalışmalarını yapmak zorundadır.

Evet, bu büyük bir mücadeledir, bu tevhidin öncelikli ‘’La’’ kısmı gibidir. Size bütün kötülükleri yapan ve sürekli kötülük üreten sistemin içerisinde hak ve adalete yönelik tek adım atamazsınız.

Faiz düzeni değişmez, yüksek faiz kötüdür, enflasyon oranında (reel faiz) fark alınabilir, bütün dünyada bu sistem var diyen Müslümanlardan bu mücadele arındırıldığında, faizsiz bir sistemde ticaretin oluşması kaçınılmaz olacaktır.

Selam ve dua ile
Yunus EKŞİ

Bir yanıt yazın