Kutsal kitaplarda adın geçen İncir ve Zeytin arasında nitelikli ilişkiyi çöz(e)meyip hürmet etmeyen idareciler, sefillerin sefili durumuna düşerler.
Enerji Bakanlığı, resmi gazetede yayınladığı yeni yönetmelikle zeytinlikleri yok edebilmesi için maden şirketlerinin önünü açtı. Hem de “kamu yararı” gerekçesini sunarak.[1]
Enerji üretiminde iş bilmeyen ehil olmayan liyakatsiz zavallılar yüzünden enerji sıkıntısı yaşadığımız bu günlerde elektrik üretiminde kullanılan yada kullanılacak kömür sahası ile zeytin ağaçları aynı yere rastlarsa, zeytinlikler şirket tarafından kesilebilecek
İş bitince kestiği kadar ağacı aynı yer olmasa da yakında bir yere dikmeyi taahhüt edecekmiş. Eğer bu yönetmelik yürürlükte kalırsa, zeytin ağaçlarına iş makinalarıyla imha edecek olan kamuoyundadan beşli çete diye bilinen şirketleri göreceğiz sahnede. Hem de “kamu yararı” (!) amacıyla.
Bu da madencilik lobisinin Türkiye de ne kadar güçlü olduğunu bir kez daha gösterdi bizlere. Bu lobi siyasetin finansmanını sağladığı yönünde kamuoyundanda bir intiba oluştuğunu göz ardı etmemek gerekiyor. Diyelim hükümet değişti. Aynı lobi iktidara gelmeye en yakın ana muhalefet ile şu anda hangi ilişkiler içinde olabilir. Onların siyaset yapması için gerekli finansmanı sağlamaya başladılar mı?
Kamuoyuna elektirik dağıtım şirketleri konusunda önemli taahhütlerde bulunan muhalefet ittifakı ile başlattıkları iletişim ise, yakın geleceğin izlemeye değer konularından biri.
“Kamu yararı” gerekçesi çok esnek, her tarafa çekilebilen bir kavram; hukuki olarak bile üzerinde uzlaşılmış bir tanımı yok. Ama daha önce buna benzer şirket faaliyetleri İdare mahkemelerince kamu yararına aykırı olduğu için iptal edildi.
Ülkemize ve insanımıza çok yazık ediyorlar.
Dünya kömürü terk ederken, bunlar enerji sektörünü doğru yönetemedikleri için böyle saçma ve çaresizce kararlar alıyorlar. Düşük kalorili birkaç bin tonluk yakıt için değmez. Zeytin ağaçlarının yerini doldurmak çok zor. Bilgi ve beceriye önem vermemenin sonu bu işte…
Peki öyleyse soralım;
- Türkiye, “sıfır karbon” ve “kömür santrallerinin kapatılmasını” içeren Paris İklim Anlaşmasını neden imzaladı?
- Çevre ve Şehircilik Bakanlığının adını “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı” yapmak için mi?!
- Bu ihanet olmuyor mu?
- Toprağı öldürmek değil mi bu?
- Bu kadar mı sahipsiz topraklar?
- Vahşice doğa katli değil mi bu?
Geçmişten bir örnek verelim;
Büyük İskender Termessos’u (Antalya’da antik bir kent) alamayınca, Zeytin ağaçlarını kesip gitti. Termessos’ta yaşayanlarda çaresiz kalınca başka yerlere göç ettiler. Geride boş zeytin kuyuları, kuru sarnıçlar ve terk edilmiş antik bir kent kaldı.
Şimdi söyler misiniz lütfen! Bu doğaya ve insana düşman talancı kafa değil mi?
Türkiye zeytinlikleri hiç de küçümsenecek miktarda değildi eskiden, ama zeytin kesmeyi “kamu yararı” diyerek kanunlaştırılırsa, bırakın zeytin ihraç etmeyi, kendi ihtiyacımızı bile karşılayamayacak duruma düşeceğiz.
Zeytinlik olduğu ortamda zeytinliktir.
Zeytinliği taşıyacağınız yer yoktur. Varsa zaten orası da çoktan zeytinlik yapılmıştır. Madencilik faaliyetinin bitiminde, o alanın tekrar eski hali olan zeytinciliğe uygun hale gelemeyeceği çok açıktır. Yönetmeliğe eski haline getirileceği anlamına gelen şart ise kamuoyunu yanıltmak için konulduğu apaçık bellidir.
Bu halk yetkiyi veren hükümetin başını ve onun hükümet etmesine yardımcı olan atanmış bürokrat bakanını affetmez yoksa !!
Tekrar uyaralım;
Kutsal kitaplarda İncir ve Zeytin; “emin belde” olmak ve “insanın en güzel bir şekilde yaratılmış olması” durumları arasında nitelikli bir ilişki vardır. Bu ilişkiyi çöz(e)meyip hürmet etmeyen idareciler ve adamları sefillerin sefili (esfele sêfilin) durumuna düşerler…
Bunları sadece biz demiyoruz Allah Müslümanlara 1400 yıl önce indirdiği kutsal kitabında TİN suresinde “Zeytine ve İncire yemin olsun ki…” diyerek bunları söylüyor zaten. İşitmeyenlere de bunları insani ve islami olarak söylememiz gerekiyor.
İşte Allah’ın o sözleri;
“Yemin olsun incire ve zeytine, Sînâ dağına, ve şu güvenli beldeye! Şüphesiz biz insanı en güzel biçimde yaratmışızdır. Sonra onu aşağıların aşağısına indirdik. Ancak iman edip dünya ve âhiret için yararlı işler yapanlar başka; onlar için kesintisiz bir ödül vardır. Artık bu kanıtlardan sonra ey insan sana dini inkâr ettiren şey nedir? Allah hüküm verenlerin en âdili değil midir?” (TİN Suresi; 1-8)
Bizden söylemesi…
…
Sadi ÖZGÜL
Kaynaklar;
1- https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2022/03/20220301-11.htm
2- https://kuran.diyanet.gov.tr/tefsir/Tin-suresi/6099/1-4-ayet-tefsiri